Disleksi Hastaları İçin Mobil Uygulama

Disleksi Hastaları İçin Mobil Uygulama

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Psikoloji Bölümü mezunları Esra Ablak ve Deniz Öztürk, disleksi (özel öğrenme bozukluğu) hastalığının tedavisine yardımcı olmak amacıyla geliştirdikleri mobil uygulamayla, TÜBİTAK’tan 200 bin lira destek almaya hak kazandı.

Akıllı telefonlarda kullanılacak “DysApp” adlı uygulamayı kısa sürede hayata geçirmek için şirket kurma hazırlığında olan Ablak ve Öztürk, “Yaklaşık 6 aylık çalışmayla hazırladığımız uygulamada, disleksinin tedavisi için yapılan bilimsel eğitimler, oyun olarak veriliyor. Uygulama herkes tarafından rahatlıkla kullanılabilir” dedi.

Henüz ilkokula giderken disleksi olduğu anlaşılan Esra Ablak (24), sınıf arkadaşı Deniz Öztürk (24) ile birlikte, hastalığın tedavisine destek sağlayacak mobil uygulama yapmak için çalışmalara, geçtiğimiz yıl başladı. “DysApp” adlı mobil uygulamayı tüm detaylarıyla hazırlayan Ablak ve Öztürk, projelerini ise kasım ayında TÜBİTAK’a sundu. Yaptıkları çalışmayla TÜBİTAK’taki bilim insanlarının da dikkatini çeken ikili, şirket kurarak uygulamayı hayata geçirmek için 200 bin lira hibe aldı. Şirket kurmak için son aşamaya gelen Ablak ve Öztürk, kısa sürede uygulamayı kullanıma açmayı hedefliyor.

İLKOKULDA DİSLEKSİ OLDUĞUMU ÖĞRENDİM

Mobil uygulamanın içeriğine ilişkin bilgiler veren Esra Ablak, “İlkokulda disleksi tanısı alan bir kişi olarak, hastalığın etkilerini bizzat yaşadığım için çok iyi biliyorum. Küçükken disleksi nedeniyle öğrendiklerimi pratiğe dökemiyordum, kelimeleri yanlış yazıyordum. Bu anlamda çok zorlandım. Psikoloji bölümünü kazandıktan sonra, disleksinin tedavisine yönelik bir şey yapmak hep aklımdaydı. Sınıf arkadaşım Deniz Öztürk ile birlikte mobil uygulama üzerinde titizlikle çalıştık. Mobil uygulamamız, TÜBİTAK’taki çok sayıda proje arasından seçilerek, desteklenmeye değer görüldü. Gerçekten çok mutlu olduk. Uygulamaya girdiğinizde, ilk olarak yaş ve cinsiyet gibi temel bilgilerin sorulduğu bir bölüm karşınıza geliyor. Bilgileri girdikten sonra da mevcut bilimsel eğitimleri, oyun olarak alabiliyorsunuz. Örneğin, disleksi rahatsızlığı olan 8-9 yaşında bir çocuk, kelimeleri öğrenmesine rağmen sık sık karıştırabiliyor. Uygulamamızda, disleksi bir çocuğun öğrenmekte zorlandığı tüm kelimeleri tekrarlayacağı ve bu sayede kendini geliştireceği bir oyunumuz da mevcut” dedi.

EĞİTİMLERİ ALMAK OLDUKÇA PAHALI

Disleksinin yaygın bir rahatsızlık olduğunu belirten Deniz Öztürk ise, “Uygulamanın birçok kişi tarafından kullanılacağını ve oldukça yararlı olacağını düşünüyorum. Türkiye’de disleksi rahatsızlığı olan çok sayıda kişi var. Özellikle çocukları oldukça olumsuz etkiliyor. Hem aileleri hem de disleksi olanları rahatlatacak bir çalışma yaptık. Disleksiye ilişkin eğitimleri dışarıdan almak oldukça pahalı ama uygulama sayesinde bu durum ortadan kalkacak. Uygulamamız, disleksiye ilişkin birçok bilimsel eğitimi içermesi açısından da oldukça değerli” diye konuştu.