Her yıl 650 bin kişi gribe bağlı solunum hastalıklarından ölüyor

Her yıl 650 bin kişi gribe bağlı solunum hastalıklarından ölüyor

Prof. Dr. Alev Gürgün ve Prof. Dr. Çağrı Büke, AKADEMİK DER’de  özellikle risk grubundakiler için en etkin önlem olarak aşıyı önerirken onun da önleme etkisinin yüzde 100 olmadığını belirtiyorlar.

A, B ve C olarak 3 türü bulunan gribin (influenza) belirtileri: Yüksek ateş, titreme, kuru öksürük, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, baş dönmesi, halsizlik, burun tıkanıklığı, burun akıntısı; bazen ishal ve kusma

Risk grubu: Hamileler 5 yaşın altında ve 65 yaşın üstündekiler; kalp, akciğer, karaciğer, böbrek hastaları, metabolik ve bağışıklık sistemi hastalıkları olanlar, organ nakli yaptıranlar

Korunma: Prof. Dr. Alev Gürgün, “En iyi tedavi, hasta olmamaktır” diyor. Bunun için de kalabalık ve kapalı alanlardan uzak durmayı, yakınlaşmamayı, öpüşmemeyi, başkasına ait eşyayı ortak kullanmamayı öneriyor.

İZMİR (Ege Ajans)-  Akademik Tarih, Eğitim ve Kültür Derneği (AKADEMİK DER) tüm dünyada yaygın, ülkemizde salgın halde bulunan “GRİP” konusunda iki uzmanı bir araya getirdi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alev Gürgün ve Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağrı Büke; nedenleri niçinleriyle teşhisi-tedavisiyle GRİP’i anlattı. Prof. Dr. Büke’ye göre, aşının bile yüzde 60 civarında koruyuculuğa sahip olduğu, ancak risk grubundaki herkesin mutlaka aşı olması gerektiğini belirttiği grip virüsü bu sene direncini biraz daha artırdı. Daha çok güçlendi. Prof. Dr. Alev Gürgün, hastalığın her defasında değişime uğradığı  için her yıl yeni bir aşıya ihtiyaç duyulduğunu  belirterek, “Tedbir  alınmadığında  ölümcül  sonuçlar alınabiliyor. 1918’de İspanyol Gribi olarak tanınan türü 30 milyon insanın hayatına mal oldu. Her yıl 650 bin kişi mevsimsel gribe bağlı solunum sistemi hastalıklarından ölüyor” diyor.

Bugünlerde, “Neler oluyor bana” yakınmasıyla başlıyoruz güne… Ve çoğunlukla grip, “Ben geldim!” diyor. Virüsün solunum yoluyla alınmasından yaklaşık 2 gün sonra; ani başlangıçlı yüksek ateş, titreme, genellikle kuru öksürük, baş ağrısı, yaygın kas ve eklem ağrıları, baş dönmesi, halsizlik, burun akıntısı, burun tıkanıklığı; bazen ishal ve kusma varsa, “Sen gripsin” diyor  uzmanlar.

Prof. Dr. Alev Gürgün, “Öksürük 2-3 hafta sürebilir, inatçı olabilir. Hastada genel durum hızla bozulabilir. Nefes darlığı ve solunum yetmezliği gelişebilir. Astım ve KOAH’lı hastalarda atakların tetiklenmesine neden olabilir” diye de devam ediyor.

30 MİLYON İNSAN ÖLDÜ

Grip, fazla yakınlaşmayı sevmeyen, hastayı hızla esir alan bir hastalık. En etkin önlem ise, “Grip aşısı olmak” Prof. Dr. Çağrı Büke, “Her yıl kapımızı çalabilecek ve değişik çehreyle karşımıza çıkabilecek Grip’in (influenza) 3 ayrı türü var. Onun için her defasında başka bir isimle çıkıyor karşımıza” diyor. Prof. Dr. Gürgün, 1918’de “İspanyol Gribi”nin 30 milyon insanın hayatına mal olduğunu belirtiyor. Her yıl 650 bin kişi mevsimsel gribe bağlı solunum sistem hastalıklarından ölüyor.

ÖNLEME DE DİKKAT!

Prof. Dr. Alev Gürgün en önemli önlem olan aşıya da dikkat çekiyor. Grip aşısının, yumurta ya da aşının içeriğindeki maddelere karşı alerjisi olanlar ve halen ateşli hastalık geçirenlerde kullanılmaması gerektiğini, bunların dışında hayat kurtarıcı olduğunu ifade ediyor. Tedavi de antibiyotiklere başvurulmaması gerektiği, bol sıvı ve istirahatin şart olduğu vurgulanıyor.

RİSK GRUBUNDAKİLER

Özellikle risk grubundakilerin Ekim ayından Nisan’a kadar tehlike içinde olduklarını belirten uzmanlar bunları şöyle sıralıyor: Hamileler, 5 yaşın altında ve 65 yaşın üstündekiler; kalp, karaciğer, böbrek hastaları, metabolik ve bağışıklık sistemi hastalıkları olanlar, şeker hastaları, Alzeheimer, kanser, astımı bulunan ve organ nakli yaptıranlar.

KORUNMA

Prof. Dr. Gürgün, “En iyi tedavi hasta olmamaktır’’ diyor. Mümkün olduğu kadar, kalabalık ve kapalı yerlerde     bulunmamak, toplu alanlarda hapşırma ya da öksürme sırasında mendille ağzın kapatılması, ortamı sık sık havalandırılması, aynı ortamda bulunmamak,  hasta kişilerden 1 metreden uzak mesafede olmak. Selamlaşma sırasında öpüşmemek, temastan sonra el yıkamak, Başkasına ait tabak, çatal, kaşık, bıçak, havlu gibi özel eşyaları ortak kullanmamak.