Tatlıoğlu: Bizi rahatsız eden siyasetin dilidir

Siyaset – İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki asgari ücret düzenlemesine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, korona sürecini dikkate alarak parti olarak önerilerinin 3000 lira net asgari ücret bürüt ücretle eşitlensin işverene de ilave bir yük gelmesin, GSK ve Bağ-Kur primini de devletin karşılaması şeklinde olduğunu beyan etti.

TATLIOĞLU, CUMHUR İTTİFAKINDAN TÜRKİYE’Yİ DEVRALACAKLAR KAZA YAPMIŞ BİR OTOBÜS DEVRALACAK

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki asgari ücret düzenlemesine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, korona sürecini dikkate alarak parti olarak önerilerinin 3000 lira net asgari ücret bürüt ücretle eşitlensin işverene de ilave bir yük gelmesin, GSK ve Bağ-Kur primini de devletin karşılaması şeklinde olduğunu beyan etti.

10 milyonun üzerinde işsizin olduğu ve işverenin ilave maliyet yüklenemeyeceği bir dönemde tekliflerinin ciddi bir ekonomik destek paketi olarak algılamak gerektiğini belirten Tatlıoğlu, pandemi sürecinde yeterli tedbirler alınmadığı sürece, “Cumhur ittifakından Türkiye’yi devralacaklar kaza yapmış bir otobüs devralacaklar” dedi.

Tatlıoğlu açıklamasında şunları söyledi:

“Asgari ücrette kendi finansal yeterliliği içinde bulunan bir paket önerimiz var. Bütüncül ve içinde finansal yeterliliği olan bir önerimiz var. Kovitle ilgili esnafa verilen destekte bir karmaşıklık var. Bize yansıyan esnaf temsilcilerinden bununla ilgili yeterlilik olmadığını, KOBİ’ler arasında ayrım olduğunu, bazı esnafın bunlardan yararlanamadığını, 3200 bin Kobi’nin aşağı yukarı 1 milyon 200 bininin geri dönemeyeceği endişesi var.

Biz bütçe görüşmelerimizde gelin hep beraber bir orta vadeli plan yapalım, bir bütçe kuralım ve 29021 yarısında seçime gidelim kim gelirse buradan devam etsin. Cumhur ittifakından Türkiye’yi devralacaklar kaza yapmış bir otobüs devralacaklar. Buradaki hasarı minimize etmek lazım.

BİZİ RAHATSIZ EDEN SİYASETİN DİLİDİR

Bütçe görüşmelerinde bizi rahatsız eden siyasetin dilidir. Saray ve etrafındaki kadrodan bir oligarşik yapı oluşmuştur. Atanmış Bakanların diline baktığımızda yeni bir vesayet söz konusudur. 28 Şubat’ı aratmayan üniformasız birilerini Meclisimizde gördük ve dinledik.  Milletimizin seçilmiş vekillerimize yukardan ve nobran davranan atanmış oligarşik yapının yeni vesayetini tekrar tekrar reddediyoruz. Milli irade temeldir, saygı diliyle hitap edilmesini istiyoruz. Sayın Erdoğan’ın her zaman her yerde her yer Ak Parti sloganıyla konuşması, cumhur ittifakının hitabı Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu dil değildir. Türkiye bugün ekonomik sorunlar içerisindedir ve siyasetçinin çözüm önerilerini dinlemek istemektedir. Siyasetin amacı ülkeyi güçlendirmektir. Başka siyasetçileri ve toplumun belli kesimlerini ötekileştirmek, düşmanlaştırmak değildir. Türkiye sorunlarını konuşmalıdır. Olmayan konuları sorun etmek derdinde olmamalıdır. Türkiye’nin sağlıklı bir iletişim diline ihtiyacı vardır. 16 yıldızlı Cumhurbaşkanı armasının ardından nefret söylemleriyle konuşup sonra birlik arayışı önemini yitirmiştir. Gelin Türkiye’nin sorunları konusunda hep beraber konuşalım. Bu sorunlara ortak çözümler bulalım. Türkiye cumhur ittifakı ile şarampole yuvarlanmış bir otobüstür. İçindeki gürültü yol almanın sesi değil, yuvarlanmışlığın paniğidir.”

BUGÜN SORUN HER ZAMANKİNDEN FAZLA EKONOMİDİR, İŞTİR, AŞTIR, GEÇİMDİR, KURU EKMEK OLSA BİLE EKMEK DERDİDİR

Konuşmasından ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Tatlıoğlu, AİHM’nin kararına bazı tepkiler geldi, kararı ve açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?  Cumhurbaşkanı aynı zamanda AİHM’ni iki yüzlülükle suçladı sizce su sözler uluslararası sözleşmeden çekilmenin işareti mi? Sorusunu şöyle yanıtladı:

“Bunun cevabını üç kere AİHM’ne başvurmuş Sayın Erdoğan verecek bunun cevabını. Bizim siyasete bakışımız ve başından beri şunu söylüyoruz kurumsal bakmak lazım ilkesel bakmak lazım. Esasında yanlışların biri de Türkiye’nin sorunlarını kurumdan ve ilkelerden bağımsız kişiler üzerinden yorumlamak. Bu tabii olarak bağlamından koparıyor ve yanlış yerlere sürüklüyor. İsimlerden bağımsız olarak Türkiye’de hukukun tesisi gibi bir sorun var ihtiyaç var. İsimlerden bağımsız olarak ekonominin yeni bir yapılanma içerisine girme ihtiyacı var. Eğitimin bugünlerde yeni yatırımlara ihtiyacı var. Bugün çocuklarımızın gençlerimizin önemli bir bölümünün internete ulaşamama sorunu var. Türkiye’nin yapacağı çok iş var, konuşacağı sorunlar var bunların üzerinden konuşmak lazım. Siyasetteki varlık nedenimiz ülkeyi güçlendirmek ve gerçek sorunları konuşmak. Bugün sorun her zamankinden fazla ekonomidir, iştir, aştır, geçimdir, kuru ekmek olsa bile ekmek derdidir.”

BİZİM TÜRKİYE’Yİ YÖNETME ARZUMUZ VAR, TÜRKİYE’Yİ YÖNETMEYE YÖNELİK PROJELERİMİZ, ÖNGÖRÜLERİMİZ VAR VE MİLLETE BİZİ İKTİDARA TAŞIYIN ÇAĞRIMIZ VAR

Bahçeli’nin il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada Meral Akşener’in masa kurulması çağrısı üzerine tekrar evine dön çağrısında bulunması konusundaki yorumunun sorulması üzerine Tatlıoğlu şu yanıtı verdi:

“Sayın Erdoğan’ın dünkü Sayın Bahçeli’nin bugünkü konuşmasına baktığımızda içinde işsizlik yok, içinde ciddi anlamda asgari ücretle ilgili bir şey yok, içinde tableti olmayan internete ulaşamayan milyonlarca öğrenci ile ilgili bir şey yok, 10 milyonu aşmış işsizimiz yok, 3200 bin Kobi sahibimizle ilgili bir şey yok, Türkiye’nin sorunları ile ilgili hiçbir konuşma metnine rastlamadık. Türkiye’de vatanseverlik, milliyetperverlik kimsenin tekelinde değil. Bizim Türkiye’yi yönetme arzumuz var, Türkiye’yi yönetmeye yönelik projelerimiz, kendi öngörülerimiz var ve millete bizi iktidara taşıyın çağrımız var. Türkiye’nin sorunlarını şimdiden konuşalım çağrımız var. Bu çağrımız hem Sayın Erdoğan’adır hem Sayın Bahçeli’yedir. Bu çağrımızda Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in Sayın Kılıçdaroğlu ile birlikte böyle bir Türkiye’nin sorunları konuşalım çağrısı vardır. Bu çağrıyı gelsin Sayın Erdoğan yapsın. Türkiye’nin iş sorunun, ekmek sorununu, eğitim sorununu, demokrasi sorununu, hukuk sorununu. Bugün Türkiye’nin sorunlarını yönetebilmekten uzak bir irade vardır. 2021 bütçesinin en önemli özelliği heyecanı olmayan bir bütçedir. O nedenle nobranlıkla süreci tamamlama içerisinde olduğunu gördük. Hiçkimsenin hiçkimseye yön verme derdinde olmamalı. Bizim öyle bir derdimiz yok, biz Türkiye’deki tüm siyasi aktörleri ciddiye alıyoruz ve Türkiye’nin sorunlarını çözelim istiyoruz”

Hibya Haber Ajansı