BİNALAR BEYAZ EŞYALAR GİBİ SINIFLANMALI

BİNALAR BEYAZ EŞYALAR GİBİ SINIFLANMALI

Türkiye’deki mevcut yapı stoğunun büyük bölümü enerji verimliliği süreçlerine uygun inşa edilmeyen binalardan oluşuyor. Yeni inşa edilen binalarda ise bu süreçler çoğu kez gözetilmiyor. Bu durum, yapıların ısıtma ve soğutma sistemlerinin verimsiz çalışmasına ve normalin çok üzerinde enerji tüketilmesine neden oluyor.

1 Ocak 2011’den önce inşa edilen tüm binalara Enerji Kimlik Belgesi (EKB) verilmesini zorunlu tutan uygulamanın ertelenmesi de verimsiz enerji tüketiminin önemli bir nedenini oluşturuyor. İlk olarak 2 Mayıs 2017’de yürürlüğe girmesi planlanan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nin 1 Ocak 2020’ye ertelenmesi, “Yeni bir erteleme olacak mı?” kuşkusunu doğuruyor.

“BİNALAR BEYAZ EŞYALAR GİBİ OLMALI”

Enerji Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Vatansever, Türkiye’nin katma değeri düşük mallar ihraç ederek kazandığı dövizinin hatırı sayılır bölümünü enerji ithalatına harcadığını belirterek, “Yapılarımızda inşa aşamasında yapılacak ve toplam maliyet içinde çok düşük paya sahip uygulamalar, ülkemize milyarlarca dolar döviz tasarrufu sağlayabilir. Beyaz eşyalarda enerji performans sınıflandırmaları binalar için de geçerli olmalı.” dedi.

2 Mayıs 2017’de yürürlüğe girmesi beklenen EKB uygulamasında binaların A’dan G’ye kadar sınıflandırıldığını hatırlatan Vatansever, uygulamanın tüm Avrupa Birliği ülkelerinde farklı isimlerle yürürlükte olduğunu, Türkiye’de mevzuata çok geç girmesinin ardından iki buçuk yıl ertelenmesini hatalı bulduklarını kaydetti. Hüseyin Vatansever, Türkiye’de tüketilen enerjinin yaklaşık üçte birinin konut, işyeri ve kamu binalarında kullanıldığını, bu kullanımın dörtte üçünün yüzde 77’sinin ise ısıtma, soğutma ve sıcak su temini için harcandığını hatırlattı.

Son yıllarda artan lüks konut inşaatlarını talep edenlerin enerji verimliliği bilincinde dikkat çeken bir artış gördüklerini sözlerine ekleyen Vatansever, şu değerlendirmeyi yaptı:

DEPREM FARKINDALIĞI GİBİ…

“EKB uygulamasında A sınıfı en verimli seviyeyi, G sınıfı en düşük verimli seviyeyi belirtmekteydi. Yeni yapılacak veya yapılmakta olan binaların enerji kimlik belgesi sınıfı en düşük C sınıfında olacak şekilde tasarlanmalı ve inşa edilmeli. Konut alacaklar 1999 depremine kadar yapıların depreme dayanıklı olup olmamasına çok fazla dikkat etmezdi. Ancak bugün yeni ev alacak insanımızın ilk sorduğu soru deprem yönetmeliğine uygun inşa edilip edilmediği oluyor. Yaşanan acılar bu farkındalığı öne çıkardı. Müteahhit firmalar açısından da bu farkındalık rekabette üstünlük getirdi. Konut alacak vatandaşımız binasının enerji verimliliği parametrelerine uygun inşa edildiğinin belgesini görmek istiyor. 2017’de hatalı şekilde ertelenen EKB uygulamasının yeni bir ertelemeye kurban gitmeden 1 Ocak 2020 itibarıyla yürürlüğe girmesini diliyoruz.”

ENSİA Başkanı Vatansever, bina sahiplerinin standart dışı ve yalıtım sağlamayan ürün ve uygulamalar konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğine de işaret etti. Vatandaşların bu konuda boşuna harcama yapmalarının da önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Vatansever, enerji verimliliği danışmanlığı firmalarından vatandaşların ücretsiz bilgi alabileceğini hatırlattı.